Sayı 12 | Ekim 2010

  • Arşiv

  • Merhaba

    Feminist Yaklaşımlar - October•10

    Türkiye referandum sonrasında, demokratikleşmenin yoğun bir şekilde tartışıldığı bir döneme yeniden girdi. Referandumda “Evet” yanıtının çıkması toplumun yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu gösteriyor ve yeni bir anayasa yapmanın imkânını sağlıyor. Yapılan anayasal değişikliklerin askeri vesayetin gücünü azalttığı oranda demokratikleşmenin önünü açtığını söylemek mümkün. Referandumun hemen sonrasında yargı yapısındaki değişimler, demokratikleşme tartışmaları, Kürt sorununun çözümü, başörtüsü meselesi gibi kadınların yaşamlarını da derinden etkileyen konular yeniden gündeme geldi. Ancak, bu konuların tartışılış biçimine ve hukuki vakalara bakıldığında, gündelik hayatta ordunun ve militarizmin gücünün azaldığı ya da önümüzdeki süreçte azalacağına dair işaretler gördüğümüzü söylemek oldukça zor. Şüphesiz bu konular ve yeni anayasa önümüzdeki dönemin çok fazla konuşulan konuları arasında yer almaya devam edecek. Yeni anayasanın Türkiye’de tüm ezilen ve yok sayılan kesimlerin, ükenin yarısını oluşturan kadınların taleplerini kapsaması ve kültürel çoğulcu bir perspektifle oluşturulması için kadınlara, kadın örgütlerine ve toplumsal muhalefete hayati bir rol düşüyor. 

    Share Button

    Tam Metin