Birleşmiş Milletler idaresindeki Kosova’da ve Bosna-Hersek serbest ticaret bölgesinde çalışan çeşitli kesimlerden feministler ve insan hakları savunucuları, güvenliği ve insan haklarını temin etmek üzere bölgede bulunan Birleşmiş Milletler Barış Gücü askerlerinin ve insani yardım çalışanlarının iyiden iyiye bulaştığı zorunlu seks işçiliği ve kadın ticaretindeki patlamayı endişe verici buluyor. Karin Jurschick’in yönettiği Barış Gücü ve Kadınlar isimli yakın tarihli ve çarpıcı belgesel, karmaşık bir çelişkiye değiniyor: insan haklarının uygulanmasıyla, kadının insan hakları ihlallerinin mümkün hale gelmesi.
Bu çalışmada, filmden, devlete ve sivil toplum kuruluşlarına ait çeşitli kaynaklardan ve seks işçileri üzerine yapılmış akademik çalışmalardan yararlanarak, küreselleşen ekonomide seks işçiliği yapan çok sayıda kadının yanı sıra, durumun bu derece muğlak olmasının, dünya halklarının siyasi ve ekonomik olarak örgütlenebileceği yolları baştan sona yeniden tasarlamaya niçin ihtiyacımız olduğunu net bir biçimde açıkladığını öne sürüyorum. Kadının insan haklarının, kurulmuş veya oluşma aşamasındaki siyasi iktidar ve küresel ekonomik bütünleşme modellerinden herhangi biriyle bağdaşıp bağdaşmadığını sorgulamalıyız. Kadınların cinsel haklarını tanımanın ve kurumsal olarak korumanın toplumsal, politik ve ekonomik sonuçlarının neler olabileceğini araştırmalıyız.
Sayı 03 | Haziran 2007
Arşiv
